Southampton’a daha önce toplantı için gelmiş ve sadece 1 gün kalmış ve geri dönmüştüm. Birlikte çalıştığımız firmanın kurucusu ve şu anda kendisine şirketin ” Başkanı ” ünvanını vererek şirketini oğluna devreden, emekli Geoffrey bir sonraki gelişimde şehir turu sözü vermişti, kendisi de zaten resmi olarak Southampton Tur Rehberiymiş.
Bu sefer bu şansı yakaladık. Geoff ile muhteşem bir şehir turu yaptık, yürüyerek bir TARİHİ yaşadık.
Southampton Londra’nın güneyinde ve tren ile 1,5 saatlik bir mesafede. Denizin hemen kenarında. Şu anda Deniz Ticaretinden çok ciddi gelir getiren bir şehir. Tipik bir İngiliz şehri değil, yani öyle heer gün yağmur yağmıyor, Güney’de güneşli ve tertemiz bir şehir.
Yaklaşık 250.000 kişi yaşıyor ancak yazın bu nüfus artıyor.
Southampton’un en önemli özelliği TARİHİ. Müthiş bir tarihi var. Ben sizlere kısaca aktarmak istiyorum.
Bu fotoğrafını gördüğünüz kapılar KUZEY KAPISI, Aslında Southampton deniz kenarı olduğu için her zaman denizden saldırılara uğramış. O yüzden buraya 1180 yılında bir kale inşa edilmiş. Her tarafı surlar ile çevrilmiş. Kaleden ve surlardan bugüne kalanlar da bunlar işte. Bu en önemli ve ayakta kalan kapılardan bir tanesi. Aşağıdaki resimde deniz ve kaleyi görebilirsiniz.
Bu surları takip ettiğinizde karşınıza parça parça tarih çıkıyor, tarihin farklı dönemlerinde Southampton hep bir şekilde tarih içinde önemli bir yer almış.
Krallar, kraliçeler, sanatçılar hep bir şekilde buradan geçmiş, Mesela; Şu aşağıdaki fotoğrafta yer alan KALE kapısı, Arlsan yürekli Richard Southapmton’a gemi ile geldiğinde kaleye girdiği kapıymış. Yine yanındaki fotoğrafta merdivenler göreceksiniz, o da William Shakespeare’in oyunlarını oynamak için çıktığı merdivenlermiş, tabi o zamanlar o çıktığı yerde sahne falan varmış.
Aşağıda göreceğiniz karanlık oda gibi yer ise Southampton’a gelen şarapların saklandığı yermiş. Bunun gibi şu anda Southampton”da 66 tane daha varmış ve bir çoğu özellikle 2. Dünya Savaşında çok hayat kurtarmış. Southampton 2. Dünya Savaşında en çok zarar gören ve en çok kişinin hava saldırılarında öldüğü yerlerden birisi. Geoff’in söylediğine göre 16.000 bomba sadece buraya düşmüş, yani şehir aslında 1950 lerden sonra yeniden inşa edilmiş. İçerisi en güneşli havada bile 10 12 derece, tamamen taşlardan yapılmış ve neredeyse 800 yıldır ayakta.
O yüzden de aşağıdaki fotoğraftan da göreceğiniz gibi, şehirde tarih ile modern hayat iç içe yaşıyor.Tarihi bir binada yemek yiyebiliyor, içkinizi içebiliyorsunuz. veya surların yanında eviniz olabiliyor.
Aslında tabi daha anlatılacak çok şey var, ama ben tarihini anlatmak istedim. Gezilecek yerleri, eminim gelm ek istediğinizde internetten bulabilirsiniz. Bu arada Londra’dan WATERLO istasyonundan tren şehir merkezine kadar geliyor, Londra gidiş geliş tren bileti 39 Sterlin, yani günü birlik bile gelip gezebilir, deizin tadını çıkarabilirsiniz.
Bu arada bizi gezdiren, ve bu bilgileri bize aktaran sevgili Geoff’e de buradan sevgilerimi, sunuyorum, biz de baktık çok susadı, kendisi ile yukarıda görmüş olduğunuz o tarihi barda ufak bir ŞEREFE yaptık 🙂
Sevgilerimle,
YORUMUZU BIRAKIN
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.