Bizim siyasiler genelde sözlerine kimsenin inanmadığını bildiklerinden, onları ikna etmek için GÖRSEL şovları çok severler.
Mesela ÇAY….
Bugünün gençleri pek bilmez, 1986 yılında Rusya’da Çernobil’de nükleer bir kaza meydana geldi, yayılan radyasyon yüzünden Çernobil ve çevresi çok büyük zarar gördü, bizim de özellikle Karadeniz Bölgesi bundan çok etkilendi, İngiltere bile buna karşı önlemler aldı ki ne kadar uzaktalardı.
O zamanlar bu zarar konuşulurken, zamanın Ticaret bakanı Cahit Aral ( rahmetli oldu ), halkın gözü önünde ÇAY içti ve dedi ki ” Ne nükleeri kardeşim, ne radyasyonu, benim çayımda bir şey yok, aha bakın içiyorum, ben bir iki değil, on tane nükleer istiyorum “.
Kazım Koyuncuyu’da buradan rahmetle anıyorum, ne mücadele verdi ama o da kanserden vefat etti ve çok genç yaşta bıraktı bizi.
Mesela SÜT …
2012 yılında okullarda BEDAVA süt dağıtımı projesi başladı, çocuklara sütler verildi, çocuklarda büyüklerinden gelen bu sütleri içmeye başladı.
Sonra bakıldı ki, bir çok sütte problem var, çocuklar hastalanıyor veliler perişan. Samsun’da 11, Edirne’de 20, İzmir’de 40 öğrenci hastanelerde.
Dönemin Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer açıklama yaptı ” Ne zehirlenmesi kardeşim, bunlar siyasi provakasyon, sadece bazı bölgelerde bağırsak enfeksiyonları artmış, sütümüz maşallah problemsizdir aha bakın ben de içiyorum . ”
Ve şimdi Ankara’nın SUYU …
Dün Melih Başgan, basın toplantısı yaptı ve suyu içti. Artık o su nereden bilmiyorum da, CHP’lilerin Basın toplantısı yaptıkları ve Ankara’nın 7 8 yerinden topladıkları suya pek benzemiyordu.
Hadi suyu içti de, Ankara’nın suyunun kirli olmasından dolayı nasıl bir SU ARITMA LOBİSİ olduğunu, ve bu lobinin nasıl CHP’nin eline geçtiğini pek anlayamadık.
Ancak ben bunu da geçtim, Sağlık Bakanı’nın açıklamasını daha bir anlamsız buldum. Diyor ki;
” NE YAZIK Kİ ben çeşme suyu tüketmiyorum, Damacana suyu tüketiyorum. ”
Sayın Bakanım, çeşme suyunu tüketmemeniz neden NE YAZIK olsun ki? Yani aslında çeşme suyu tüketmek istiyorsunuz da, size engel olan mı var? Yani çeşme suyunu tüketmediği için çok üzülüyor anladığım kadarıyla…
Sonra da ekliyor;
” Rengi farklı ama tadı güzel, bir sorun olmadığını düşünüyorum. ”
Aslında ne demek istediğini herkes anlıyor da, NEYSE …
***
Eskiden biz espriler yapardık.
TEKSAS mı lan burası diye…
Nedeni, hani eline silah alan sokağa çıktı falan denirdi, yok artık derdik, Teksas mı burası öyle eline silah alan sokağa çıkacak.
Evet, bence artık burası, hele İstanbul artık TEKSAS.
Bakın gazete haberlerine …
Kıskanç koca, öldürdü, neyle TABANCAYLA.
İş adamı alacak yüzünden öldürüldü, neyle TABANCAYLA.
Tarla davasında ölüm, neyle POMPALI TÜFEK.
Ehliyet alamadı, öldürdü, neyle TABANCAYLA.
Masa, sandalye kavgası sonucu ölüm, neyle TÜFEKLE.
Yani herksin silahı var, bir çoğu da ruhsatsız, nereden geliyor, nasıl alıyorlar Allah bilir, ama artık herkeste silah var.
O yüzden aman arkadaşlarım, kimseyle kavga etmeyin, zora girmeyin, zaten ülke GERGİN ve TATSIZ, söz dalaşı, bir anda SİLAHLI saldırıya dönebilir.
***
Çok detayına girmeyeceğim ama gördünüz, okudunuz değil mi dünden beri.
Bir PİLOTUMUZ, gururumuz, koca YARBAYIMIZ sokak ortasında Kuveyt’li diplomat korumaları tarafından dövülüyor.
Nereden olduklarının önemi yok, hangi ülke olursa olsun, bu bir suç, ama diplomatsan suç değil öyle mi?
Dövülen de Hava Kuvvetleri Komutanının Damadı, bunun bir önemi var mı, tabi yok, herhangi bir YARBAY hatta ASKER olabilirdi.
Düşünülmesi gereken, bu insanların, bu zorbalığa nasıl cesaret edebildikleri, gerçi biz askerimizin başına ÇUVAL geçirildiğini de gördük..
Tekrar bir NEYSE diyeyim ….
***
Ankara karar verdi, İŞİD için koalisyona girmiyoruz, neredeyse aman bize dokunmayın diyeceğiz.
Gerekçemiz hazır ..
Ellerinde … ……………. yayın yasağı var … yazamıyoruz …
Ben sadece şunu diyeceğim; ABD Suriye’de Esad’ı vurmak istediğinde, şu anki Cumhurbaşkanımız demişti ki ” Hava saldırısı öyle bir iki sorti ile yetmez, sürekli olmalı ve arkası gelmeli. ”
Yani Esad’a hava saldırısı NORMALDİ, yapılsın hatta DAHA ÇOK yapılsındı. İŞİD’e saldırı ise yapılmamalı, ABD’ye neredeyse posta koyduk ilk hava saldırısında sen ne karışıyorsun diye.
Şimdi ne olacak bakalım, BATI kararlı, bu sefer TÜRKİYE kararsız…
Zamanında bugünleri göremeyenler, şimdi ne yapacaklar …
***
Hafta sonu erken bir derbi var, ama tabi ki FUTBOL konuşulmayacak, yine gerginlikler devreye girecek, muhtemelen yine küfürler, taşlar yağacak.
Umarım bunlar olmaz, umarım hak eden kazanır ..
***
Ve final ….
Yarın akşam Gana’da, başşehri ACCRA’da olacağım, bir hafta iş seyahatim dolayısıyla GÜNLÜK Günaydın Arkadaşlarıma yazılarıma ara veriyorum doğal olarak, ancak Facebook’a zaman buldukça fotoğraflar eklemeye çalışacağım.
22 Eylül Pazartesi sabahı Günaydın Arkadaşlarım’da buluşmak üzere.
Gününüz keyifli geçsin, Hayırlı Cumalar …
Sevgiler & Saygılar
YORUMUZU BIRAKIN
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.