Ben ilişkileri biraz şirketler arasında yapılan anlaşmalara benzetirim.
İki şirket iş yapmak için bir anlaşma taslağı hazırlarlar, her iki tarafta kendi menfaatlerini en iyi koruyacakları anlaşmayı imzalamak ister, sonuçta karşılıklı maddeler üzerinden gider gelirler, cezaları da ilave ederek anlaşmayı imzalar, el sıkışır ve işe başlarlar. Her anlaşmanın bir süresi olur, 1 sene, 2 sene ve genelde anlaşmaların sonuna her şey yolunda giderse şu kadar süre daha uzayacaktır ibaresi konur.
Sonra ne olur? Anlaşmalar, üzerinde ” Anlaşmalar ” yazan bir klasöre konur ve saklanır.
Her şey yolunda giderse, her iki tarafta karşılıklı olarak anlaşmadaki şartları yerine getirirse sıkıntı olmaz, her iki şirkette kendi açısından başarılı, huzurlu ve kazançlı bir dönem yaşar.
Ama eğer bazı sorunlar çıkmaya başlarsa, ilk yapılan şey, üzerinde ” Anlaşmalar ” yazan klasör açılır, o firma ile yapılan anlaşma bulunur ve her iki tarafta o anlaşmaya koydukları uyumsuzlukların karşılığında neler yazdığını anımsamak ister ve daha da kötüleşince o cezaları uygulamaya başlar.
Bu noktadan sonra iki şirket arasında aynı frekansı yakalamak gitgide zorlaşır ve alternatif arayışlar başlar.
İşte ilişkilerde de ben hep benzer şeyler hissederim, yeni birisi, tanışma, tanıma, sevme, alışma gibi maddeler yerine gelir, ilişki güzel bir şekilde başlar, sizi rahatsız eden noktalar varsa bile onları o anda görmezden gelirsiniz, sevginiz,aşkınız, ilginiz her neyse hep daha üstün gelir.
Ne zamanki bir şeyler ters gitmeye başlar, düne kadar görmediğiniz veya görüpte kendinizce üstünü örttüğünüz şeyler size batmaya başlar, ilk başlarda kabul ettiğiniz veya kabul eder gözüktüğünüz şeyleri taşımak yavaş yavaş size ağır gelmeye başlar, sizi daha fazla düşünmeye iter.
İşte bu nokta artık ceza-i şartları uygulamaya başladığınız andır, o andan sonra yapılan her ters hareket size batar, eskileri düşünüp sıkıntı duyarsınız, artık sorun aramaya ve bu sorunu ne kadar taşıyabileceğinizi düşünmeye başladığınız zamandır.
Bu noktadan sonra inanın bana o anlaşmaya devam etmek zordur, çünkü yanlışlıkları düzeltme eğilimi bile size inandırıcı gelmez, hep neden şimdi, neden ben kırıldıktan sonra diye düşünürsünüz, aslında bu noktadan sonra mantık devre dışı kalır, bu noktadan sonra kendinize kızmaya başlarsınız, keşke ler başlar, ki aslında keşke lerin başladığı an aslında bence ilişkinin bittiği noktasıdır.
Sevgilerimle,
YORUMUZU BIRAKIN
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.