Yine şehit vermeye devam ediyoruz, 3 şehit daha verdik, ama artık öylesine kanıksadık ki, Türkiye’de hiç kimse ( ben dahil ) bu şehit haberlerini sayı öyle çok olmadıkça yadırgamıyoruz.
Çünkü acıyı artık rakamlar ile yaşamaya başladık. Kendimizi, paylaşımlarımızı eleştirebiliriz, yanlış yapıyor da olabiliriz.
Peki siyasetçilere bakalım, bizleri yönetenlere, yönetmek için bizden oy isteyenlere.
Bu 3 şehitten sonra kim ne yapmış, programını değiştiren var mı?
Söyledikleri, yaptıkları şey aynı, bir kaç saniyelik demeçler sonra DEVAM.
***
Ülke bunalımda, kim ne derse desin, herkes sıkıntılı, endişeli, öfkeli, bir taraftan şehitler, bir taraftan sivil ölümler, bir taraftan İŞİD, bir taraftan mülteciler, ekonomi rayından çıkmış, Dolar / Euro ne olacak belli değil, eğitimdeki rezaletler sürüyor, hala yap-boz tahtası.
7 Haziran’dan önceyi düşünürseniz neredeyse 7 aydır ortada HÜKÜMET diye bir şey yok.
Kimsenin kimseye saygısı kalmamış, Eski Cumhurbaşkanı Baş sağlığı diliyor, ELEŞTİRİLİYOR hem de kendi partisi tarafından.
Bir de komik bir Başbakanımızı var, yaptığı her mitingde, çıktığı her ortamda mutlaka garip, anlaşılmayan, doğru olmayan bir şeyler bulup söylüyor.
Son Kayseri mitinginde;
– BARIŞTAN söz edenler sahneye çıkıp halkı yanlış yönlediriyor, Cenazede miting yapılır mı, taziyede oy istenir mi, bu tür provokasyon yapılır mı?
dedi. Kendisine Sayın Cumhurbaşkanının cenaze başında elini tabuta koyarak elinde mikrofonla yapmış olduğu konuşmanın fotoğrafını sunmak gerekiyor. Çünkü çok HAKLI…. YAPILMAZ.
Sonra çıktı dedi ki ..
” DEAŞ, PKK, DHKP-C … Alfabenin bütün harfleriyle üzerimize gelen terör odakları …
PES yani, bir ülkenin Başbakanının terör açıklamasına bakın. Alfabenin tüm harfleri ile ….
En komik olanı en sona sakladım …
– Suriye sınrında milliyeti belli olmayan insansız hava aracı düşürüldü, uçak olsaydı da aynı mukavele de bulunurduk.
Nasıl ama, yandaş medya eminim düşürülen insansız hava aracını acayip bir şey zannediyordur ve helal olsun demiştir.
Öyle ya düşürülenin ne olduğunu gördük ve bunu F16 lar düşürmüş, bizimkiler de düşürülen acaba öldü mü diye zaten şemsiye ile kontrol ediyorlardı.
Hatta insansız falan ama biz üç kere de uyarmışız bu hava aracını, ama işte yanıt vermemiş, diyememiş ki, kardeş ben insansız hava aracıyım, bu bir bant kaydıdır.
***
Yine kadına saldırı, yine boşanma.
Bunun sonu gelmiyor, gelemiyor.
Boşanmak isteyen kadınlar birer birer katlediliyor ama KOCA boşanma isterse sorun yok, o gitsin aldatsın, yatsın, kalksın, sonra da boşuyorum seni desin SORUN yok.
Ama kadın ben boşanmak istiyorum diyorsa mutlaka bir AŞIĞI vardır ve bu bir NAMUS davası olur.
Ölmesi gerek yani…
Hiç basite indirgediğimi düşünmeyin, aynen böyle.
Metropollerde bunun böyle olmaması Türkiye genelini maalesef çok değiştirmiyor :(((
***
Seçime giden ülkenin Tarafsız Cumhurbaşkanı ile AKP Li olmayan Hükümetin Başbakanı aynı karede…
El sallamalar, coşku, miting, önce biri çıkıyor, sonra diğeri çıkıyor….
Hani seçim falan yok aslında ya, açılış için orada beraberler.
Ve Sayın Cumhurbaşkanı kükrüyor …
” Dolamışlar dillerine KAÇAK SARAY diye, kaçak sarayınız batsın. ”
O arada herkes muhtemelen şunu düşünüyor ” yanlış mı duydum, kaçak saray mı dedi “?
Yetmiyor, devam ediyor…
” Kuzu kuzu gelecekler ”
Kime diyor bunu?
Muhalefete, iyi de bugüne kadar gelmelerini gerektiren bir şey olmadı, neden şimdi kuzu kuzu gelsinler.
Tek bir neden olabilir tabi?
Eğer iktidarda tek parti olarak HÜKÜMET olamazsan ve koalisyon yaparsan ne yapsınlar KUZU KUZU gelecekler.
Yoksa böyle bir ihtimal mi var Sayın Cumhurbaşkanım?
***
Utanç duyuyorum, zaman zaman fikir ayrılığı yaşadığım bir gazete de olsa Hürriyet Ankara katliamının peşini bırakmıyor.
Bugün yayınlanan tapeleri OKUYUN lütfen.
Hani bunu neden AKP ye veya Hükümete yıkıyorsunuz diyenlere yanıtınız olsun. 2013 ten beri izlenen, dinlenen topu topu 15 30 canlı bombanın kendi aralarındaki konuşmaları yayınladılar.
Görün bakın neler konuşmuşlar, ve biz ne yapmışız.
300 den fazla insan nasıl ölmüş, ya da daha doğrusu katledilmiş. Sonra hangi yüzle çıkıp Zaafiyet yoktur diyebiliyorlar, şaşıracaksınız diyeceğim ama şaşırmayacaksınız, çünkü biz zaten böyle olduğunu biliyoruz.
***
STAR’a salıdır olunca, gazete Sayın Cumhurbaşkanımızın kocaman bir fotoğrafının yanına şunu yazdı.
” Bu mu özgürlük anlayışınız. ”
Yani STAR’a saldırı, siyasi idi, özgürlük savaşçılarına saldırıydı, şuydu, buydu.
Saldırıya uğrayan bile çıktı dedi ki ” Suikastın arkasında Paralel Yapı ve Doğam Medya grubu var. ”
Dün Emniyet açıkladı.
Saldırı tamamen kriminal, yani siyasi hiç bir yönü yok.
Ne olacak şimdi? Sayın Cumhurbaşkanı, Star grubu özür dileyecek mi Gazetecilerden, Paralel yapıdan, Doğan medya grubundan?
Tabi tabi …
***
Neyse Pazar günü için içinizi karartan bir tablo çizdim, ama olmayan bir şeyi de var ve keyifli gibi gösteremiyorum, özür dilerim.
Çok canınızı sıktıysam da, okumadan geçin, daha güzel şeylere odaklanın.
Sevgiler & Saygılar
YORUMUZU BIRAKIN
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.