Gündem … 17 Ekim 2015

Bana göre uzun bir aradan sonra tekrar birlikteyiz. neler olmuş bakalım dün.

Günün tabi önemli konusu NOBEL Barış ödülüne Sayın Cumhurbaşkanımızın tepkisi. Merkel’in adaylığını eleştirerek neden o aday oluyor da ben olmuyorum tarzında söyledikleri medyada yer buldu.

Artık o ödüle ne kadar yakıştığını düşünüyor bilemiyorum tabi. Ülkesinde ona karşı olan herkesi terörist ilan eden birisinin kendisini Barış Ödülüne layık bulması da enteresan.

***
Alınan kararlara bakın …

İŞİDin para kaynaklarına operasyon başlatılmış.
Örgüte yardım ve yataklık yapanlar tutuklanacakmış.
İŞİDin gelir kaynağı olan petrol sevkiyatı için özel tim kurulmuş.
Suriye’ye geçiş sağlayan irtibatlar hedef olarak alınmış.

Şimdi gelin bakalım, biz İŞİD’i ne kadar zamandır duyuyoruz, neredeyse 2 yıldır.

Yani dün ortaya çıkan bir örgüt değil.

Peki kardeşim adama sormazlar mı?

Bugüne kadar neden önlem almadın? Bugüne kadar bunları neden yapmadın?

Diyarbakır, Suruç, Ankara katliamları olmuş… Yüzlerce insan ölmüş, bir sürü yaralı insan var.

Şimdi bunları yapıyorlar, bu önlemleri alıyorlar, hani aldıkları önlemler ile bunu durdurabileceklerse, bugüne kadar alınması için 500 e yakın ölü ve yaralı mı vermemiz gerekiyordu?

Gelin de çıkın işin içinden, sonra her patlamayı Devlete mal etmeyin diyorlar, veya bu Hükümet AKP Hükümeti değil diye kendilerini güya temize çıkarıyorlar.

***
Dün akşam da yazdım, bugün tekrar yazacağım.

Sayın Cumhurbaşkanının dilinden düşmüyor ya, biz bilmem kaç milyar dolar harcadık, onların yardımı bize 450 milyon euro falan diye…

İşin aslı öyle değil, öyle olmadığını da uzmanlar açıklıyor.

AB veya AB dışında Mülteci yardımlarını biz bir Kuruluş tarafından yapılırsa kabul etmiyoruz. Yani istiyoruz ki, parayı sen bize ver, biz istediğimiz gibi harcayalım.

Onlar da diyor ki, biz verdiğimiz paranın hesabını istiyoruz, bu paranın mültecilere kullanıldığını görmek istiyoruz.

Ürdün, Lübnan bunu kabul ettikleri için bizden çok daha az mülteci kabul etmelerine rağmen, bizden daha çok yardım alıyorlar.

O 3 5 milyar Euro gelirse artık nereye gidecek Allah bilir.

Ki …

O para bence doğru bir kararla gelecek para olmaz, o parayı bize MÜLTECİLERİ buraya göndermeyin diye verecekler, yani sbiz de kalsın, biz onları alalım, yaşatalım, okutalım, besleyelim, çalıştıralım ama hiç birisi Avrupa’ya geçmesin diye verecekler.

İyi de adamlar zaten biz de kalmamak için ÖLÜMÜ bile göze alıp yollara dökülüyorlar, geçmek istiyorlar.

Ne yapacağız, sizin geçmemeniz için PARA aldık biz diye adamları burada Polis zoruyla mı tutacağız?

***
Sayın Başbakan’ın bir videosunu seyrettim, ikiye bölmüşler ekranı, bir tarafında Ankara’da malum Gar patlamasından sonra Polisin ortaya gaz ile nasıl boğduğunu gösteriyor. Diğer tarafında ise Başbakan aynen şunu söylüyor.

” Polis gaz falan sıktı deniyor, yalan, polisin hiç bir gazlı eylemi olmadı, tam tersi 11 polis linç ediliyordu neredeyse, hastanelere kaldırıldı, hatta birisini ben de gördüm. ”

Sayın Başbakan bu sıralar çok formsuz cidden ve hata üstüne hata yapıyor.

Canlı bombadan parçalanan kişiyi polise teslim ettik dedi, sonra 360 olayı, şimdi bu …

Ama o hiç alınmıyor, bayıla bayıla kendisine yapılan ” Hoca bizi Osmanlıya götür ” tezarühatları arasında konuşmaya devam ediyor.

Amerika’da şu anda Başkanlık için yarış var, her aday çıkıp ” DEBATE ” dedikleri bir programa katılıyorlar. Önce parti içi, seçildikten sonra da Başkan Adaylarının yarıştığı ve usta gazetecilerin sordukları sorulara yanıt veriyorlar.

Yani biz de USTA Gazeteciler kim olur bilemiyorum da, bir ara düşündüm acaba birileri çıkıp böyle bir şey yapsa bizim liderlerimiz oraya çıksalar ne olur diye?

Mesela böyle bir programda, bir gazeteci çıkıp ” Sayın Davutoğlu, 360 derece nedir, açıklar mısınız ” dese, ne der acaba?

O beğenmediğimiz dönemlerde meğer bizim Siyasetçilerimiz ne kadar demokratikmiş, hepsi çıkar ekrana, yan yana gelir tartışırlardı, şimdi böyle bir şeyi konuşamıyoruz bile.

***
İğneada için yazıp duruyorum, yazmaya da devam edeceğim.

Nasıl bir doğa harikasını ortadan kaldırmaya çalıştıklarını herkes belki sıkılarak da görmeli. Bugün yine haber vardı hakkında.

Limanı neden inşa ettiklerini bir türlü anlayamamışlar, meğer bugünleri düşünerek yapmaya başlamışlar.

Orası daha önce de Termik Santral olarak düşünülmüş ama tepkilerden sonra vazgeçilmiş. Bu sefer de aynı tepkiyi fazlasıyla alacaklarını ümit ediyorum.

***
Şemsin kardeşine silahla saldırı yapıldığının akşamı Sayın Cumhurbaşkanımız hemen olayı teröre, paralele, PKK ya bağlamıştı.

Bugün ortaya çıktı ki olay çek-senet mafyası.

Eh bakalım şimdi ne diyecekler, çok merak ediyorum.

Bunu da medya uydurmuş der geçerler …

Bu kadar YALAN YANLIŞ şeyi söyleyip arkasından onları hiç düzeltmeyenlerden başka ne beklenir ki?

Kabataş yalanlarını düşünün, aylarca dillerinden düşürmediler:
Cami de içki içtiler, aylarca dillerinden düşürmediler.

Hepsi yalan çıktı…

Ne oldu peki?

Kocaman SIFIR… Yalan söyledikleri ile kaldılar, bir de o zaman o yalanlar ile aldıkları oylar yanlarına kar kaldı.

***
Gündem çok dolu ama ben burada bitireyim 🙂

Sizler ile tekrar buluşmak çok heyecanlı oldu, hepinize keyifli ve bol dinlenceli bir hafta sonu dilerim.

Sevgiler & Saygılar