Menu

Karaburun Gizlibahçe’nin hikayesi ..

Burası ticari bir meseleden dolayı Aileye kaldı.

Bana bir gün gel dediler, bak bakalım nasıl değerlendirebiliriz.

Kalktım geldim, etrafta hiç bir şey yok, önü deniz, tepede boş bir arazi. Baktım baktım, buradan bir şey olmaz dedim … Etrafta bir tane bina yok …

Gelmişken kaldık orada bir yerde.

Sonra sabaha karşı uyandım, güneş doğmak üzere, kafamı kaldırdım KARADENİZ’e baktım, nasıl bir manzara anlatam.

Aşık oldum.

Tamam dedim buraya bir ev yapacağım ….

Başladık çalışmaya, toprak doldurduk, yabani bitkileri kestik, mimarlar evi tasarladı, başladık evi inşa etmeye….

Ev tüm hızıyla devam ediyor, artık duvarlar çıktı, yavaş yavaş bitiyor.

İş için bir kaç arkadaşım geldi, oturduk çalıştık, sonra döneceklerken size bir yemek yedireyim dedim, çok geç kaldık dediler, ısrar ettim, tanıyorum sahiplerini, komşuyuz dedim, 15 dakikada yersiniz.

Kırmadılar, gittik lokantaya kalabalık, yer bulmak zor. Komşuluğumuzu kullanarak, aceleleri var diye yardım istedim sahiplerinden.

Hiç beklemediğim bir tepki aldım. ” Sıranı bekle ” dediler…

Şok oldum, kızdım, onların masasını, sandalyesini ayarladım, yedirdim gönderdim….

Yukarı çıktım ve o an karar verdim.

Buraya bir LOKANTA yapacaktım …

Başladım çalışmaya, planlar, ustalar….

Bir çok kişi yapma dedi, sen ne anlarsın dedi, neden kendini zora sokuyorsun, lokanta işletmek kolay mı, hayatında böyle bir iş yapmamışsın dedi.

Hayır dedim, yapacağım ve yapmaya başladım …

Bu arada ev de bitti, mutfağa çalışıyoruz….

Lokanta işi devam ederken çok sevdiğim bir dostum geldi, oturduk, yedik, içtik ama nasıl içme, öyle böyle değil ….

Sonra dostum tutturdu Ben eve gideceğim diye, gitme, etme, çok alkollüsün, şu bu…

Dinetemedim, dinlemedi beni…

O eve gitti ama ben o evine gidene kadar uyuyamadım, her an ne oldu, ne olacak diye düşünmekten sinirlerim harap oldu.

Ve o an karar verdim, orası dedim EV olmayacak, burasını OTEL yapacağım, gelen dostlarım içerse, gitmesinler kalsınlar burada.

Ertesi sabah, elime bizzat BALYOZU aldım ve içinde yattığımız evin bütün duvarlarını indirdim aşağıya.

Sonra mimarı çağırdım, bana burayı otel yapacaksın dedim.

İşte burası böyle oldu.

NASIL?

Buraya kadar ilgiyle okuduysanız, buradan sonrasını da okuyun bakalım.

Burası neresi derseniz?

Burası dün akşam fotoğraflarını paylaştığımız GİZLİBAHÇE.

Sevgili dostum Ümit’in Gizlibahçesi. Hikayesini anlatan da kendisi, ben sadece biraz kurgulamış olabilirim 🙂)) Alkollüydüm, bu kadar dinlemişim 🙂

Karaburun’da ama İstanbul Karaburun’da ….

İstanbul’a bu kadar yakın ve güzel yer çok fazla yok …

Gitmek istediğinizde Sevgili Ümit arkadaşıma haber vermeniz kafi ….

7 Butik oda ön tarafta, 8 Butik oda da arka tarafta var ….

Rakı Balık ama en ÖNEMLİSİ … Yiyebileceğiniz en müthiş KALKAN burada ..

Jan var, şef garsonu, Kalkan için özel balıkçısı var, ustası…

Güleryüzlü servis veren bir çok çalışanı …

Hafta sonu gidebileceğiniz harika bir yer …

Üstelik Yaz Kış … Odalarda kalorifer sistemi var, içeride şöminesi…

Arzu ederseniz canlı müzikte ayarlanabiliyor…

Sevgili Ümit, hikayede belki benim biraz kurgum vardır da, aslına sadık kalmaya çalıştım, hatalı olan yerler varsa sen düzeltirsin dostum.

Sevgilerimle,

Benzer Yazılar

YORUMUZU BIRAKIN