Hazar ile Ortaköy’de yaşıyoruz.
Sabancı Anadolu Lisesi son sınıf,
Hafta sonları kursa gidiyor,
İlginç bir ders çalışma sistemi var,
Önünde bilgisayar açık,
Kucağında gitar,
Yan tarafta ders kitabı.
Hadi bir şey demeyeyim,
Karışmayayım diyorum ama
İçim içimi de yiyor.
En sonunda sanırım benim de çok canımın sıkkın olduğu bir gün,
Akşam patladım.
Hazar dedim,
Bak Bilgisayar Mühendisi olacağım diyorsun,
Ama çalışmıyorsun,
Bu ne böyle bilgisayar, gitar, şu bu,
Bu zamanlarda test falan çözmen, çalışman gerekmiyor mu?
Bu patlama sonunda,
Kendimce doğru olduğuna inandığımı yaptım.
Kaldırıyorum dedim bilgisayarı.
Sınavlarından sonra istediğin kadar oyna ama şimdi ders zamanı.
Kaldırdım da,
Bu arada Hazar o kadar sakin ki,
Tamam, nasıl istersen dedi sadece.
Bir iki gün küs yaşadık evde,
Hafta sonu geldi, kursa gitti.
Oradan annesine gitti,
Pazar akşamı döndü.
Çok az konuştuk.
O yattı sonra ben salona geçtim.
Baktım salonda sehpanın üstünde,
Bir takım kağıtlar var.
Bunlar neymiş diye baktım.
Hazar’ın hafta sonu test sonuçları,
Sınıfında ikinci, tüm dershanede dördüncü, tüm Türkiye’de ilk elli içinde.
O an hata yaptığımı anladım.
Hemen kalktım, gittim, bilgisayarı yeniden kurdum,
Gitarını getirdim, koltuğa koydum.
Sonra odasına gittim,
Henüz uyumamıştı,
Sarıldım ona sıkı sıkı,
Özür diledim.
Bir daha asla onun çalışma şekline karışmayacağımı,
Bu konuda tek kelime etmeyeceğime söz verdim.
Öpüştük, barıştık.
Sonra ne mi oldu?
Hazar Sabancı Üniversitesi Bilgisayar Bölümünü
Üstelik 2/3 burs ile kazandı.
Bize de bu gururu yaşattı.
Ve ben de gerekli dersi aldım.
Sizlere de belki ışık tutabilir diye de,
Paylaşayım istedim.
Sevgilerimle,
YORUMUZU BIRAKIN
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.