Gündem … 24 Nisan 2015

Ihlara Vadisi..

Fotoğraflarını koydum, bir bakın lütfen…

Ben görmedim, gitmedim Ihlara Vadisine ama giden, gören arkadaşlarım vardır, fotoğraflarından ne kadar güzel bir yer olduğu belli.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı burası için bir ÖZEL ÇEVRE KORUMA PLANI yapmış.

Şimdi siz böyle okursanız ne düşünürsünüz?

Harika bir haber değil mi? Doğa’yı koruyacağız ve bu güzellikler özel koruma altında olacak.

Ben de öyle okudum, hatta içimden tebrik ettim. Sonra haberin devamını okudum ve ŞOK!!!!!

Meğer Bakanlık bu kararı alırken, bakın nasıl bir plan ortaya koymuş.

” Kesim çağına gelmiş insan eliyle dikilmiş Kavak, Söğüt gibi ağaçlar kurumuş ağaçların temizlenmesi amacıyla AĞAÇ KESİMİ yapılabilir. ”

Yeter mi? yetmez …

Proje hazırlayacaklar ve bu projeye uygun ” Büfe, Çay bahçesi, Tuvalet ” yapılabilecek.

Yani kısacası, Ihlara Vadisinde yakında kendin pişir kendin ye, aile çay bahçesi, kentsel yollar, enerji nakil hatları falan yapılabilir.

İnsanın kanı donuyor, böylesine bir güzellik kime gidiyor, kimlere peşkeş çekiliyor anlamak mümkün değil.

***
Game of Thrones, kısaca GOT.

Sadece Türkiye’nin değil herhalde bütün Dünyanın heyecanla beklediği dizi, 5. sezon başladı.

Ozan Açıkalın GOT dizisinin yapımcılarını Türkiye’ye davet etti.

Magazin haberi gibi ama değil.

GOT, 2011 yılında başladığında, İZMİR Maltepe Askeri Lisesinde 5 öğretmen subay, ingilizceleri pekişsin diye GOT dizisini izletiyor. Sonra isimsiz bir ihbar mektubu geliyor. Bu mektubu dikkate alan YARGI..

Sıkı durun..

YARGI bu 5 öğretmen subayı ” Türklüğe hakaret ” ve ” Cinsel istismar ” suçu işlediğine karar veriyor.

5 öğretmenden 4 tanesi EMEKLİ ediliyor, 1 tanesi de askerlikten ATILIYOR.

Mahkeme hala sürüyor.

Artık bu 5 eski subayın askerlikle ilgisi kalmadığı için, davaya sivil mahkemeler bakıyor. Ozan Açıkalın’da bu eski askerlerin avukatı.

GOT yapımcılarını da duruşmaya davet ediyor..

Pes demediniz mi hala 🙂

***
Sizi bilmiyorum ama ben dünkü 23 Nisan görüntülerinden çok rahatsız oldum, kantarın topuzunu iyice kaçırdık.

Rahatsız olduğum konu, kutlamalar değil.

Hani temsili olarak KOLTUKLARINI çocuklara devrederken yaşanılan görüntüler.

Başbakan koltuğunu devrediyor, muhabirler soru soruyor o çocuklara..

– Başkanlık sistemi için ne düşünüyorsunuz?
– Çözüm süreci ne olacak?
– Muhalefetin seçim bildirgesi için ne düşünüyorsunuz?
– HDP barajı geçebilir mi?

Ve bunun gibi abuk sabuk, 9 10 yaşındaki çocuklara sorulan sorular.

Çocukları da siyasete alet ediyoruz.

Hatta bunu herkesin önünde yapıp bir de gevrek, gevrek gülüyoruz.

Temsili Sayın Başbakana – yani İlkokul öğrencisine – Muhalefet Seçim bildirgesini açıkladı, bir sürü vaatlerde bulundu, ne diyorsunuz diye soruyor.

Küçük kız yanıt bulamıyor, belli ki böyle bir soru beklenmiyor, ama yanında Sayın Başbakan var, kulağına eğilip bir şey söylüyor, o da yanıt veriyor…

” Bol keseden atıyorlar..”

Ne diyeyim ….

***
Bu arada Sayın Cumhurbaşkanına yürekten katıldığım bir nokta da var dün ile ilgili.

Çocuklar ile sohbet ederken, Çanakkale’yi kimler ziyaret etti diye soruyor, bakıyor ki 11 12 çocuk ziyaret etmemiş.

Çok diyor, tarihi bilmeniz lazım, bu okullar ile hemen ilgilenelim, bu ziyaretleri en kısa zamanda yapsınlar.

Kesinlikle katılıyorum.

Çanakkale, Gelibolu ziyaret edilmeden, o müzeler, animasyonlar seyredilmeden, anıt mezarlar görülmeden, Anzak Koyu, Conk Bayırı, Bigalı Köyü görülmeden o tarih kolay kolay anlaşılmaz.

Yurt dışında en çok gördüğüm şey, müzeleri, anıtları çocukların gezmesiydi.

Tarih öyle bir şey ki, elinizde olanak varsa, tarihi göstererek ve anlatarak yaşattığınızda ASLA unutulmuyor.

O yüzden Sayın Cumhurbaşkanımızı tebrik ederim, görebildiğim kadarıyla dünkü bu mesajı çok doğru ve anlamlıydı.

***
Dün Suudi Arabistan’a ABD’nin yemeni bombalaması konusunda DUR dediğini yazmıştım.

Bugün de medyadan öğreniyoruz ki, Suudi Prens El-Velid Bin Talal, bombalayan pilotların her birine ortalama 3 Milyon TL fiyatı olan BENTLEY marka araba hediye ediyormuş.

İnsan öldürmenin hediyesi mi olur demeyin, işte 23 milyar Dolar gibi bir servetiniz varsa, öldürdüğünüz insan kadar hediye alabilme şansınız da oluyor.

***
Geçen gün Kankam ile 3G-4G-5G yi konuşurken…

Hangi 4G, 5G den bahsediyorsun dedi, biz daha bir çok yerde 3G’yi çalıştıramıyoruz. Aç bak telefonunu ne yazıyor dedi.

Batı Ataşehir gibi bir yerde, her taraf santral, baz istasyonu, benim ki AVEA, onun ki Turkcell, 3G yoktu.

İşi gereği Türkiye’nin her tarafını geziyor, bir gün Ankara’da, bir gün Mersin’de, ertesi gün Konya’da, bir sonraki gün Gaziantep’de..

Sadece burada değil dedi, 3G’yi, Türkiye’nin bir çok yerinde telefonumda hiç görmedim, sen kalkmış 4G – 5G diyorsun dedi..

Eh bir şey diyemedim tabi..

***
AKP’nin bence en tehlikeli isimlerinden birisi Sayın Yalçın Akdoğan’dır.

Hani şu kendi adıyla değil de yıllarca takma adla – nasıl takma adsa, haberleri bile bilmem ne takma adıyla yazı yazan Yalçın Akdoğan diye takdim edilir medyada – KUMPAS deyip, Paralelci çalışmasını başlatan kişi.

Hani şu tapelerde sürekli konuşan, medya patronlarını arayıp, patron onu istiyor, çıkarın ekrana yoksa başınıza ne gelir bilmem diyen…

Hani şimdi Çözüm Sürecini yöneten, Dolmabahçe’de PKK – İmralı – MİT – Devlet – Kandil arasında kendine Hükümet olarak yer bulan kişi.

Şimdi o günler geçti tabi, HDP barajı NEDEN aşmamalıyı anlatıyor ekranlarda. Arkalarına silahlı güçleri almışlar, PKK’yı almışlar.

Sayın Akdoğan, ne zaman bıraktılar ki?

Siz Dolmabahçe’de yan yana poz verirken bırakmışlar mıydı silahları?

***
Avrupa Birliği Bakanı Volkan Bozkır, Bursa’ya gitmiş, orada kendisine bir Zülfikar kılıcı hediye etmişler.

Sevgili Bakanımız ‘da demiş ki ..

” Bu PALAYI elimize alırsak AB’ye daha rahat gireriz diye bir kanaat oluştu ben de. ”

Belli ki espri yapmış, eminim millet hayran kalmıştır bu espriye.

Yalnız Sayın bakan espri yapacağı konuyu biraz daha iyi seçse iyi olurdu, Zülfikar kılıcı bir PALA değil, Hz. Aii’nin kılıcıdır.

Gezi eylemlerinde kullanılan PALA değildir, manevi bir anlamı vardır.

***
Son olarak Kadınlar Voleybolda derbide yine olay, yine kavga.

Uygulamaya koymuştum ama arada sırada yazıyordum yine.

Bugünden sonra Avrupa maceraları hariç, hiç bir DERBİ hakkında, futbol hakkında, Galasarayay – Fenerbahçe – Beşiktaş hakkında bir yazı yazmamaya gayret edeceğim.

Zaten seyretmiyorum da, yazmayacağım da.

SPORDAN soğuttular bizleri, nedir bu düşmanlık, nedir bu kin …

Anlamak mümkün değil…

***
Herkese keyifli bir Cuma günü olsun, sağlıklı ve mutlu bir gün olsun.

Sevgiler & Saygılar