Sene 2007, yer Erzurum.
15 yaşında bir kız çocuğu polise başvurup kendisine tecavüz edildiğini iddia ediyor. Polis sorguluyor, araştırma başlıyor.
Önce 17 sonra tam 84 kişinin adını veriyor. 10 yaşından beri tecavüz edildiğini anlatıyor.
Tarihe UTANÇ DAVASI olarak diye giren bu olay da ne oluyor biliyor musunuz?
Önce bu tecavüzü anlatırken kıza yardımcı olan psikologların ve yurt müdürünün, YERİ değişiyor.
Davaya bakan Savcının elinden dosya alınıyor ve Erzurum Savcılığına veriliyor.
Sonra …
Sonrası tahmin edeceğiniz gibi…
84 kişi de serbest bırakılıp, dosya 2008 tarihinde tüm suçlanan kişiler hakkında TAKİPSİZLİK kararı ile kapanıyor.
10 yaşından – 15 yaşına, çocuğa tam tamına 84 tane yetişkin insan TECAVÜZ ediyor ama SONUÇ, hepsi SERBEST.
Bugün okudum da, dosya yeniden açılacakmış.
Yeniden açsanız ne olur, açmasanız ne olur, böyle bir olayı hangi vicdanla kapadınız, yok ettiniz.
O çocuğun yaşadığı cehennemin karşılığını nasıl geri vereceksiniz?
Bir söz de o 84 kişiye …
Allah belanızı versin …..
***
Bugün kendiniz için İYİ bir şey mi yapmak istiyorsunuz?
Açın ve Çipras’ın MANİFESTOSUNU okuyun, ben de yayınladım ama zaten Facebook ta dönüyor.
Yapabilir mi, zor tabi, ama en azından bugün 2. günü ve böyle bir şey yayınlamış.
Maddelerin bazıları DİN ile ilgili, bazıları SAĞLIK, bazıları EKONOMİ, bazları GÜVENLİK.
Ama çok net, basit anlatmış. O paraları bulabilecek mi bilmiyorum, Avrupa’ya karşı gerçekten bu söylediklerini yapabilecek mi, onu da bilmiyorum.
Bildiğim yapmak İSTİYOR … Halk bu yüzden ONU seçti, inşallah YAPAR ve örnek olur.
Okuyunca insanın içi UMUT doluyor ….
***
Dönelim biz bize yine …
Kadına şiddet konusunda TBMM Komisyon kurmuş, kadın ve erkek milletvekilleri bu komisyonda fikirlerini beyan ediyor.
AKP Milletvekili ismet Uçma’da gelmiş ” Hey, komisyon üyeleri, benim de bir fikrim var demiş. ”
Anlat demişler..
O da başlamış anlatmaya…
” Mahallenin NAMUSU diye bir şey geliştirelim.Birine bir şey yapılıyorsa, herkes ona sahip çıkar, yapanı da YOK EDER. ”
Nasıl?
Süper değil mi?
İşlenen cinayetlerin büyük bir çoğunluğunun NAMUS davası olarak işlendiği bir ülkede MAHALLENİN NAMUSU kavramını yaratmayı düşünmek herhalde ancak sakat düşünceli beyinlerde olabilir.
Zaten patlamaya neden arayan toplumda, TOPLU LİNÇ yapımına örnek olacak bir öneri.
Bunu nasıl düşünmüş, yani kendi kendime epey düşündüm, yanıtını da buldum da, yanıtını buradan vermek istemedim ….
***
Doğu Perinçek dün AIHM’de savunmasını yaptı.
Devlet desteği SIFIR, destek olarak gönderilen kişi de EGEMEN BAĞIŞ.
Yani dalga geçer gibi…
Doğu Perinçek’i seversiniz, sevmezsiniz…
Ama yargılanmasının nedeni ” 1915 de soykırım falan yoktur, kapitalistlerin yalanıdır ” demesi, bunun üzerine İsviçre’nin onu mahkum etmesi.
Başkası olsa bırakır, çünkü mahkumiyet para cezasına çevrilmiş durumda zaten, ama Perinçek bırakmıyor, AİHM ne gidiyor ve KAZANIYOR.
AİHM mahkumiyetin insan hakları ihlali olduğuna karar veriyor.
Şimdi devam eden ise, 1915 Ermeni Soykırımı demek suç mu değil mi tartışması, bakalım ne olacak…
Ancak tabi medya Perinçek’ten çok ünlü aktör George Clooney’in eşi Amal Cooleny’in üzerindeydi, eh bu da doğal sanırım.
***
Şimdi bazı kesimler bunu çok DOĞRU bulmuş…
Ben doğru bulmuyorum.
Öğretmen atamasında 40 yaş sınırı kalkmış, yani 28 Şubat’ta mağdur olan kişiler öğretmen olarak atanacakmış.
Mağduriyetlerin giderilmesi her zaman doğru bir davranış ama ÖĞRETMENLİK mesleği biraz özel bir meslek.
Yeni mezun, gencecik, öğretmek için sabırsızlanan, idealist binlerce öğretmen hala atanamamışken, senelerdir öğretmenlik yapmamış insanları atamak nasıl bir mantık, bunu da anlamıyorum.
Dün Yılmaz Özdil’in yazdığı yazıyı anımsayın, tek tek o öğretmenlerin ne iş yaptığını yazdı, atanamıyorlar, hepsi farklı işler yapıyor ama şimdi onlara biz bir de 40 45 50 yaşında insanları ekliyoruz.
***
Ankara Mimarlar Odası, Kaçak Saray’ı yapan TOKİ’ye çok basit bir soru soruyor ve diyor ki…
” Kaça mal oldu? ”
Ne kadar basit bir soru değil mi?
Sen de çıkıp ” 3 milyon, 10 milyon, 50 milyon ” diyebilirsin. Sen bunu söylediğinde seni eleştirebilecek kimse yok zaten.
Ama TOKİ öyle demiyor ve diyor ki..
” Bu soruya yanıt vermek ÜLKE Ekonomisine zarar verir, dolayısıyla açıklayamayız. ”
Şimdi bizim gibi zekası NORMAL hatta biraz normal atı olan insanlarımız bu yanıttan ne anlamalı acaba?
Nasıl oluyor da, Kaçak Saray’ın maliyeti, ülke ekonomisine zarar verebilir?
Tabi herkes kendince bir EKONOMİ görüşü ortaya koyabilir, ben bu ekonomi işinden pek anlamadığım için yorum yapamayacağım.
Ekonomimiz ” Kaçak Saray’ın maliyetine ” bağlıysa, ben hiç sormayayım, hatta düşünmeyeyim bile …
Ben bilmem, büyüklerim bilir ….
***
Adam karısını pusu kurarak öldürüyor, kaçıyor …
Sonra yakalamaya giden jandarma ve polise karşı da silah kullanıyor, bir Polisi şehit ediyor ve yine kaçıyor…
Şehit olan Polis henüz gencecik, 1 çocuk babası.
Sonra bu adamlar yakalanıp, mahkeme önüne çıkarıldığında İYİ HALden indirim alıyorlar…
Çıldırma öncesi cidden …
***
Herkese keyifli bir gün dilerim, sağlığınızdan daha önemli bir şey yok, sağlığınıza dikkat edin, bir de havalara tabi …
Sevgiler & Saygılar
YORUMUZU BIRAKIN
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.