Size hayatımda en çok güldüğüm ama bir o kadar da panik olduğum bir seyahat anımı anlatacağım.
Olay Fuzhou Çin’de geçiyor.
Fuzhou Çin’in ortasında bir yer.
Birkaç uçak değiştirip gidiyorsunuz.
Otel rezervasyonum elimde,
Neredeyse 24 saate yakın – beklemelerle – uçmuşum,
Zar zor oteli buldum,
Saat gece yarısı.
Girdim otelden içeri,
Kimse yok rezervasyonda
Seslen seslene birisi geldi,
Gözler kaymış, belli ki uykudan uyandırmışım.
Çince bir şeyler söyledi,
Anlamadım tabii, elimdeki otel rezervasyonunu gösterdim.
Şimdi doğal olarak beklentim,
Rezervasyonuma bakıp, bana odamın anahtarını vermesi.
Öyle olmadı,
Aldı rezervasyon kağıdını,
Şöyle bir süzdü, ben okuyor sanıyorum.
Sonra
Kağıdı ters çevirdi ve yine süzmeye devam etti.
Şimdi 24 saat yoldan gelmişsiniz, yorgunluktan ölüyorsunuz.
Ve karşınızdaki kişi,
Rezervasyonu okuyamıyor.
Düşünün o anı.
Gülsem mi, ağlasam mı bilemedim.
Kağıdı geri verdi, bir şeyler söyledi, tek anladığım NO.
Ben anlatmaya çalışıyorum, bu otel, rezervasyon şu bu,
Mümkün değil.
Baktı olmayacak,
İçeri gitti, birisi daha geldi.
O da aynı, okuyamıyor ne yazdığını
Sonra akıl etti ikinci gelen,
Gitti bir laptop getirdi,
Bir şeyler yazdı, bana çevirdi.
Tercümesi
Ne istiyorsun?
Delirmemek elde değil,
Gecenin bir saati, elimde bavul, ne isteyebilirim?
Neyse ki google kullanarak,
Yaklaşık 2 saatlik bir mücadeleden sonra otelime girebildim.
Hayatımda yaşadığım en ilginç anlardan birisidir.
Şimdi gülerek anlatıyorum ama
İnanın o 2 saat delirmediysem bir daha delirmem :)))
Sevgilerimle,
YORUMUZU BIRAKIN
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.