Hayatınızda bazı anlar vardır, karar vermeniz gereken, doğru veya yanlışı çok düşünemeyeceğiniz ama verilmesi gerekli kararlar.
Mesela evlilik bir karardır, zor bir karardır, sevdiğinizi, belki aşık olduğunuzu düşündüğünüz bir insan ile bir ömür boyu yaşama kararıdır. Bakmayın ” olmazsa boşanırım ” diye düşünerek evlenenlere. Hiç kimse böyle düşünerek evlenmez, evlense de bir şekilde devam etmez. Mutlaka istisnalar vardır ben genelden bahsediyorum.
Mesela çocuk yapmak bir karardır. Hazır olduğunuzda almanız gereken bir karar, hazır değilseniz size çok sorun yaşatacak bir karar. Çocuğu olanlar bilir, çocuk yaşamınızda olumlu veya olumsuz bir çok şeyi değiştirir. Sizleri daha sorumlu yapar, evinize neşe getirir, ilişkinizde, evliliğinizde başka bir sayfa açar.
Mesela boşanmak bir karardır. hem de çok zor bir karardır. Çocuklarınız, eşiniz, aileniz, çevreniz.. Her şeyinizin etkilendiği bir karardır. Çalışan veya çalışmayan kişilerde farklı sonuçlar yaratır. Boşanma kararı sadece sizi veya eşinizi değil, varsa çocuklarınızı da etkiler. Aileler farklı yaklaşır, çevreniz, arkadaşlarınız farklı yaklaşır. Düne kadar yaptıklarınız, yaşadıklarınız ile o karardan sonraki yaşantınız tamamıyla değişir.
Mesela ayrılmak bir karardır. Nedeni ne olursa olsun, sürdürdüğünüz bir birlikteliği bitirmek hiç kolay değildir. Yaşadıklarınız ile yaşayacaklarınızın arasında kalırsınız. Aslında hani ” sudan çıkmış balığa dönmek “, aynen öyle olursunuz. Ne yapacağınızı da çok bilemeden, vermiş olduğunuz veya karşılıklı verdiğiniz kararın arkasında durmaya çabalarsınız.
Mesela iş değiştirmek bir karardır. Mutsuz olduğunuz bir işten ayrılmak, yeni bir iş aramak, hele ki henüz iş bulamadıysanız çok zordur. Yeni iş, yeni heyecan denir ama yeni bulduğunuz işin sizi ne kadar tatmin edeceğini asla bilemezsiniz.
Mesela yaşadığınız ülke içinde yer değiştirme veya bir başka ülkeye gitme, oraya yerleşme, her şeye yeniden başlama zor bir karardır. Her ne kadar yeni bir başlangıç deseniz de, yaşınızla orantılı olarak yaşayacağınzı değişimler her zaman sizin arzu ettiğiniz gibi olmayabilir.
Özetle;
Bazen cidden zor kararlar almak zorunda kalırsınız. Aldığınız veya almak istediğiniz bu zor kararların hepsi her zaman doğru olmayabilir.
Ancak, şu bir gerçektir ki ” En kötü karar, kararsızlıktan iyidir. ”
Kararsız kaldığınız anlar her zaman bir tek sizi yorar, çünkü karşınızdaki kişi veya kişiler, arkadaşlarınız, aileniz, hatta çocuklarınız sizin bu kararsız durumunuzu asla anlayamaz. Siz kendi içinizde kavgasını yaparsınız, iç sesinizle konuşur, doğru mu yanlış mı hesabını yaparsınız. Sizin bu kavganız içinizde olup biter.
Sizinle aynı duyguları yaşamayan, olaylara objektif bakan, ya da olması gerektiği gibi düşünenlerin sizi anlayabilmesi mümkün değildir, çünkü sizin bu kararsızlığınızı yaşamanıza neden olan olayların, yaşananların hiç birisi onların yaşadığı ve anladığı şeyler değildir.
O yüzden…
Zor kararlarda yapmanız gereken her şeyiyle kendinize samimi olmanız, kendinizi kandırmamanız ve en önemlisi, vereceğiniz kararın sizi mutlu edeceğine inanmanız gerekir. Kararsız kalarak sadece kendi hayatınızı değil, karşınızdaki insan veya insanların da yaşamında sıkıntı yaratabileceğinizi mutlaka hesaba katmak gerekir diye düşünüyorum.
Unutmayalım ki, mutsuz insanlar ne olursa olsun, mutluluk yayamaz. Sizin kararsızlığınız da eğer sizi mutsuz ediyorsa, çevrenize yayacağınız enerji de o kadar mutsuzluk enerjisi olacaktır. Bu ailenizi, eşinizi, sevgilinizi, çocuklarınızı, iş yaşamınızı etkileyecek bir durumdur.
ZOR da olsa, almanız gereken kararlar varsa, iyi irdeleyin ama kendinizi irdeleyin, başkalarının ne dediğini dinleyin, önemseyin ama içinizden ne geçiyorsa, onu yapın.
Çünkü o kararı verdikten sonra, yaşamınıza devam edecek olan SİZSİNİZ !!
Doğru veya yanlış demeyeceğim, sadece kararsız kalmayın, zor da olsa vermeniz gereken bir karar varsa, inanıyorsanız, VERİN !!!!
Sevgilerimle,
5 Aralık 2016, Ataşehir 10:43
YORUMUZU BIRAKIN
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.