Yalan makinesi ve Türkiyeden haberler

Hani şu Yalan Makinesi var,
Doğru söylerken çizgileri standart,
Yalan söylediğinizde çizgiler sapıtıyor, yükseliyor falan.

Burada ana sayfamda paylaşımları izlerken
Kendimi Yalan Makinesine bağlı gibi hissediyorum.

Afrika’dan bir paylaşım,
Normalim,
Amerika’dan bir paylaşım,
Normalim,
Almanya’dan bir paylaşım,
Normalim,
Orta Doğu’dan bir paylaşım,
Normalim,
Asya’dan bir paylaşım,
Normalim,

Ve Türkiye’den yapılan paylaşımlar,
Anormal bir durum hasıl oluyor.
Tansiyonum yükseliyor,
Heyecanlanıyorum.

Şeriat isteyenleri okuyorum,
Hilafet naralarını okuyorum,
Kadın cinayetlerini, şehitleri okuyorum,
Zam haberleri, işsizlik, mobbing haberleri dolu,
Linç kültürü almış başını gidiyor,
Herkes birbirine saydırıyor,
Futbol birbirine girmiş, içi siyaset olmuş,

Birkaç güzel haber dışında bir ülkede hiç mi güzel bir şey olmaz,
Moda haber astronot gönderimi bile ülkeyi ikiye bölmüş,
Nasıl bir gerginlik, nasıl bir tansiyon.
Sevgi, saygı artık tarihe karışmış,

Yazmıştım,
Bunu orada yaşamakla,
Bu olan biteni dışarıdan gözlemlemek arasında öyle fark var ki,
Nasıl düzeleceğiz?
Nasıl tekrar eski günlerdeki gibi dostça, kardeşçe yaşayacağız?
Bu kadın cinayetlerini nasıl durduracağız?
Bu hilafet, şeriat gericiliğinden nasıl kurtulacağız?

Umudu olmayanlar artık yazmak istemiyor,
Paylaşım yapmak istemiyor,
Aydın kitle artık sabrını ve umudunu yitirmiş durumda.

Mart’ta seçim var ama kimsenin bu seçimden bir umudu yok,
Çünkü umut verecek olanların hiçbirisi bu umudu vermiyor.
Birbirleri ile kavga ediyorlar,
Türkiye nereye gidiyor, hiçbirisinin umurunda değil.

Açıkçası bu durum beni Mart’tan sonra çok daha fazla düşündürüyor.
Seçimlerin sonucu bu ülkenin nereye evrileceği çok daha netleşecek,
Sonrası …

Sonrasını artık kimse tahmin edemiyor,
Maalesef!