LinkedIN’i ciddiye alıyorum

Bazen bazı arkadaşlarımız yazar,
Burayı çok ciddiye almayacaksın,
Altı üstü sosyal platform diye.

Ben buna çok inanan birisi değilim.
Diğer sosyal medyaları bilemem,
Onları ciddiye alırsınız, almazsınız.
Ancak
LinkedIN
Son derece ciddiye alınması gereken bir platformdur.
Bu benim inancım, siz farklı düşünebilirsiniz, saygı duyarım.

Neden LinkedIN’i diğer platformlardan farklı tutuyorum?

Burada da benzer paylaşımlar yapıyoruz,
Hatta paylaşım sistemi, beğeni sistemi, yorum sistemi de hemen hemen aynı.
Fark nerede?

Fark burada işimiz, profesyonelliğimiz, iş dünyamız, kendimiz varız.
Profilimizin altında çalıştığımız firmalar yazıyor.
İş arıyoruz burada,
Bizimle çalışacak iş arkadaşları arıyoruz,
Şirketimizi tanıtıyoruz,
Dünyanın en önde gelen siyasi, ticari, akademik insanlarını takip edebilme şansımız var.
Şirketler tanıyoruz,
Yeni gelen ürünler, teknolojileri tanıyoruz,
Başka ülkeleri, başka ülkelerde yaşayan insanların yaşamları tanıyoruz,

Bazen üzülüyor, bazen seviniyoruz.
Bazen geçmiş olsun diyoruz, bazen başarıları kutluyoruz.

Yani aslında reel yaşamdan daha çok insanla tanışıyoruz,
Bilgiler ediniyoruz.
Çok güzel yazı yazanları takip ediyoruz,
Eğitimler, öğretiler paylaşılıyor.

Ve bunu yapan insanların çok büyük bölümü
Son derece CİDDİ insanlar,
Birilerine bir şeyler katmaya çalışan insanlar.

Ha suistimaller, özelden rahatsız edenler, abuk sabuk paylaşımlar yok mu?
Var tabii,
Ama gerçek hayatta da benzer şeyler yok mu?
Yaşadığımız şirkette, sokakta, şehirde,
Bin bir türlü abukluk yaşamıyor muyuz?

O yüzden ben burayı CİDDİYE alıyorum.
Paylaşım yapanları CİDDİYE alıyorum.
Yazdıklarımı, paylaşımlarımı da bu CİDDİYETLE yapıyorum.
Birçok arkadaşımın da çok büyük emekler ile
Bu paylaşımları hazırladıklarını ve sunduklarını düşünüyorum.

O yüzden buraya daha farklı bir gözle bakıyorum.

Sevgilerimle,