Menu

Karak Kalesi ve Petra seyahat notları

Seyahat notlarımda bu ikisini ayrı yazmak istedim.

Karak Kalesi Haçlılar zamanında yani ta 1110 yılında yapılmaya başlanmış. Bittikten sonra da Haçlılar uzun bir süre bu kalede kalmışlar.

1188 senesinde Mısır ve Suriye Sultanı Selahaddin Eyyubi tarafında fethedilmiş. Hem de Haçlıları büyük bir hezimete uğratarak almış bu kaleyi.

Sonrasında hep tarihi bir önemi olmuş kalenin. Çünkü yer seviyesinden 900 metre yükselikte bir tepenin üstüne kurulmuş bu kale.

Tabii o zamanlar ticaret yapanlar Mısır, Suriye, Türkiye yollarını kullananlar hep buralardan geçmek zorunda olduğu için de çok stratejik bir yerde kurulmuş.

Kalenin içi dehlizler ile dolu, hepsini tek tek gezecek zamanım olmadı ama birkaç tanesini gezebildim.

Ürdün’e gelen arkadaşlarım için tur şirketleri burayı mutlaka gezdiriyordur diye düşünüyorum.

Bir de tabii, 18 Aralık 2016 yanı çok değil 3 sene evvel burada meydana gelen terör saldırısı var. Önce şehre saldırıyor teröristler, bir turist, yedi güvenlik görevlisini öldürüyorlar. Sonra bu kaleye kaçıyorlar, burada kıstırılıyorlar ve öldürülüyorlar.

Yine çok meraklıları için bir minik not vereyim.
Seyreden arkadaşlarım olabilir “ Cennetin Krallığı “ isimli film de Karak Kalesinden bolca bahsediliyor.

Ve Petra..

Olağanüstü bir yer.
Devasa taşlardan ve kayalardan oluşan kanyon..
İnanılmaz bir tapınak..

Tarihi en çok merak edilen bir yer..
Petra aslında şehrin adı.
O kadar eski bir şehir ki Petra, tarihi Millattan Öncelere dayanıyor.

Milattan Önce 400 ile Milattan sonra 600 yılları arasında
Nebatiler’e başkemtlik yapmış bir şehir.

Burası Roma İmparatorluğu gelene kadar kendi halinde yaşayan bir kentmiş. Roma İmparatorluğu burayı ele geçirdikten sonra bölgenin başkenti olarak devam etmiş. Antik tiyatrolar, tapınaklar yapılmış..

Ancak burasının deprem kuşağında olduğu depremler olmaya başlayınca anlaşılmış.

O kadar çok deprem olunca Petra kendi gözden düşmüş. Aman içinde herkes terk etmiş şehir ve şehir unutulmuş.

Ne zamana kadar?
Taa 1812 tarihine kadar.

1812 yılında İsviçreli bir gezgin, Johan Burckhardt biraz da tesadüfen Petra’yı keşfetmiş.
Sonra arkeologlar, tarihçiler akın etmiş buraya..
Tam yüz kilometrelik bir alan yayılmış yüzlerce mezar, kent kalıntılarını keşfetmişler.

6 Aralık 1985 yılında da UNESCO burayı
Dünya Kültürel Mirası listesine almış.

7 Temmuz 2007 tarihinde de
Dünyanın yeni yedi harikasından birisi olarak adlandırılmış.

O tarihten bugüne de burada yaklaşık on beş yirmi film çekilmiş, bu konuda detay isteyen Google’dan bakabilir.

Giriş 50 JD, yani 400 TL falan gibi bir para..
Geceleri bazen mumlar ile dilekler dileniyor.

Girişten itibaren yaklaşık yarım saat süren bir kanyon yürüyüşü yapıyorsunuz.

Sonra karşınıza muazzam ve 1500 küsur yıldır nasıl korunduğu anlaşılamayan Petra Tapınağı çıkıyor.
Yürümeye devam ettiğinizde de antik tiyatro ve mezarları görüyorsunuz.

Petra şehrinde çok fazla otel var. Yemek konusunda da hiç sıkıntı yaşamayacağınız bir yer.
Yılın 365 günü turist dolu.

Vereceğim bilgiler sanırım bu kadar.
Umarım beğenmişsinizdir.
Sevgilerimle,

Benzer Yazılar

YORUMUZU BIRAKIN