Kampala – Uganda

İş yoğunluğumdan mı yoksa yazmaya üşendiğimden mi bilemem ama ilk defa bir seyahat notumu gezimin bitmesinden uzun bir süre sonra yazıyorum.

Uganda seyahat notlarımı hazırlamıştım ancak bir türlü kısmet olmamıştı, bu Pazar günü hem Uganda hem Bakü’yü halledeyim dedim.

Önce Uganda, hayalim olan Botswana’ya yakın bir ülke.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği( TOBB)’ne bağlı olarak çalışan Dış Ekonomik  İlişkiler Konseyi ( DEİK ) bünyesinde Uganda, Rwanda ve Tanzanya Kurullarına Yürütme Kurulu üyesi olarak seçildiğim andan itibaren o ülkelere ne zaman ziyarete gideceğimiz konusu hep aklımdaydı, en son toplantımızda Konsey Başkanı hazırlanın, 16 Ocak’ta Kampala’ya gidiyoruz  deyince, yaşadığım heyecanı anlatamam. Eve gelir gelmez, Uganda ile ilgili ne var, ne yok hemen okumaya başladım, yola çıkarken bilgi olarak hazırdım.

Uganda deyince sizi bilmiyorum ama sanırım bir çoğumuzun aklına direk İdi Amin ve Entebbe Operasyonu gelir herhalde. Bilmeyenlere de kısaca anımsatmak isterim, 1976 yılında Filistin Kurtuluş Örgütü, Fransa Havayollarına ait Tel Aviv-Paris uçağını kaçırır ve Uganda Entebbe Havaalanına indirir. İdi Amin burada FKÖ’yü destekler, ancak İsrail Hükümeti gizli bir operasyon düzenleyerek 200 askerle bir kurtarma operasyonu düzenler ve yedi FKÖ militanı ile birlikte 50 ye yakın Uganda askerini de öldürür. Operasyondan kimsenin haberi olmaz ve toplam 1 saat süren bir operasyondur. Sonrasında bir çok kez senaryolaştırılıp filme de çekilmiştir. Yine İdi Amin bir çok kez filmlere sahne olmuş bir diktatördür.

Neyse gelelim bugünkü Uganda’ya.

Uganda’nın toplam nüfusu 35 Milyon civarında. Başkenti Kampala ve  ülkenin en modern ve en güvenli şehri. Demokrasi ile yönetiliyor, başkanları ise 1986 yılında iktidara gelen ve halk tarafından çok sevilen Yoweri Musevini.

Doğal Kaynakları (Altın dahil hemen hemen her türlü maden), Petrol (yeni keşfedilmiş ve çıkartılmayı bekleyen büyük yer altı potansiyeli var), Tarımcılık (Victoria gölünden dolayı çok verimli topraklar) ve Turizm (safari ve gorilla turizmi) konusunda gelişmeye son derece açık bir ülke.

Uganda Ticaret Odası ve Hükümeti bize bir sunu yaptı, burada gördük ki Uganda Yabancı Yatırıma çok açık ve destekliyor, gelin burada bir şeyler yapın, biz de size sonsuz destek verelim diyorlar.

İnsanları çok sıcak ve samimi, burada da trafik İngiliz stili yani sağdan trafik. Sokaktaki birçok kişi çat pat olsa da İngilizce konuşuyor. Şehrin merkezi çok modern olsa da, şehrin alt sokaklarına indiğinizde fakirliği görmeniz mümkün.

Yine şehrin ana merkezinde bizim Carefour tarzı AVM’leri var, en meşhuru GARDEN CITY, içinde ne ararsanız bulabileceğiniz bir AVM. Dolayısıyla fakir halkın yanında alım gücü yüksek insanlarda var. Açık pazarları da var, her türlü meyve, sebze oradan temin ediliyor.

Kahvesi, Çayı, Pamuk ve Madencilik konusunda çok ünlü olmalarına rağmen bu olanakları iyi değerlendiremiyorlar. Dünyanın en iyi pamuğunun yetiştirildiği yerde tekstil ithalatının yüksek oluşunu buna örnek gösteriyorlar.

Taksiler ucuz ama aslında keyifli olan Taksi Motorlar. Bir motorun arkasına binerek, bütün şehri ve turistik bölgelerini 3 4 saat içine gezebilirsiniz. Zaten Kampala’da öyle büyük bir tarih yok, bir kaç müzesi var, onun dışında asıl Doğa güzelliği var ama o güzellik Kampala’nın dışında.

Sheraton buranın en güzel otellerinden, geceleri yerli halk ve turistlerde geliyor. Her akşam Canlı Müzik var, Restoran şefi bir Türk, Mehmet, hafta sonları Türk geceleri yapılıyor ve hemen hemen her türlü Türk yemeğini yiyebiliyorsunuz. Geceliği sanıyorum 250 USD civarında, daha uygun otellerde mevcut.

Barları çok keyifli ama hepsi güvenli değil, yine de Kampala içinde gidebileceğiniz güzel barları var. Biz bir kaçını ziyaret ettik. Daha önce Kampala’yı ziyaret eden Başkan Yardımcımız Atakan Bey bizi bir kaç bara götürdü ve çok keyif aldık.

Biraları güzel, NILE diye bir biraları var, LIGHT ve EXTRA diye ki çeşidi var, hani Extra varken sakın Light’ı denemeyin derim ama hani su yerine Light Nile alabilirsiniz.

Sağlık konusunda biz merkezde olduğumuzdan pek endişe etmedik, yine de daha içlere gidecekseniz dikkatli olun diyorlar. Hastaneleri var ama ne kadar hijyenik bilmiyorum, Birinci Göz Hastanesinden arkadaşım Çilem bir çok hastane gezdi ve yorumu; burada yapılacak ve yapılması gereken çok şey var oldu.

Giyim konusunda İngilizleri takip ediyorlar, çok çok şık oldukları söylenemez. Halkın ağırlıklı bölümü zaten fakir, ancak yine de tekstil en büyük ithalat kalemlerinden birisi.

Para birimleri Şilin, 1 Türk Lirası 1.500 Şilin. Şöyle daha açık olur, mesela Sheraton Otelinde 1 bira yaklaşık 6.000 Şilin, yani 4 5 TL civarında. Dolayısıyla alış veriş çok pahalı değil. Bir motor ile bütün şehri gezmenizin karşılığı 10 15 Dolar civarında tutuyor.

Kampala havası ile Türkiye havası çok benzer, ancak kışlar burada bize göre daha sıcak, yazın ise gerçek bir sıcak var.

Uganda’nın en önemli özelliği, Afrika’da GORİL TURİZMİ’nin bir numarası olması. Bir çok ülke buraya Goriller üzerine safari turları düzenliyor ve siz o gorilleri doğal ortamlarında ziyaret ediyorsunuz, ancak bu turizm bölgelerinin hemen hemen hepsi Kampala dışında. Yine ormanlarında Safari turları var, ve tabi en önemli noktası Nil nehrinin doğduğu yer Victoria Gölü, burayı ben şahsen gidip göremedim ama burayı görmeyen Uganda’yı gördüm demesin diyorlar. Su sporları konusunda da yapılacak çok şey var.

Yine Dünyanın en büyük gölü olan Victoria Gölü ve çevresinde müthiş ormanlar, şelaleler olduğu söyleniyor, fotoğraflarını gördük ama gidemedik tabi. Ancak ellerindeki bu nimetlerden yeteri kadar istifade edemediklerini ve 2012 senesinde ülkeye gelen turist sayısının sadece 1.000.000 kişi olduğunu da ekleyelim.

Bizim amacımız bu ülke ile ticaretimizi arttırmak, kendi konumuz itibariyle de Turizm tabi, bu yüzden bir kaç ay sonra bu sefer sizlere bahsettiğim ama bu gidişimde göremediğim Safari Turları ve Victoria Göl Turizmi olanaklarını daha fazla aktarmaya çalışacağım.

Şimdilik aklımda kalanlar bunlar, umarım bir nebze de olsa Uganda hakkında bilgi verebilmişimdir. Uganda fotoğraflarını Facebook adresimden görebilirsiniz.

Sevgilerimle,