Cumhuriyetimizin 100. yılında
Bir itiraf.
Ben 1976 – 1980 yılları arasında
Kocaeli Devlet Mühendislik ve Mimarlık Akademisinde okudum.
1980 yılında da
21 yaşında bir Elektrik Mühendisi olarak mezun oldum.
O dönemlerde,
Sanıyorum birinci veya ikinci sınıfta,
Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi diye bir ders vardı, yarım dönem.
Hani neredeyse nereden çıkardılar bu dersi diyeceğimiz bir dersti.
Sadece not alıp geçmek için dinler ve çalışır sınava girerdik.
Önemini o yaşlarda hiç anlamadık.
Çünkü önemini anlayacağımız bir ortam yoktu.
Kimsenin Atatürk ile, Cumhuriyet ile bir sorunu yoktu.
Taa ki,
2000 li yıllara kadar da
Genel Kültür dışında
Atatürk’ün bu ülkeye neler kazandırdığının farkında değildik.
2000 li yıllarda
Yeni gelen siyaset ve siyasetin Atatürk ile ilgili sorunu
Ortaya koymasından sonra,
Bir anda ne oluyoruz olduk.
Yeni gelen siyasi anlayış,
Atatürk ve devrimleri ile sorun yaşıyordu.
Hani bir musibet, bin nasihattan iyidir derler ya.
İşte tam da o oldu.
Bu yapılanları, onun için söylenenleri duydukça,
Atatürk’ü tekrar okumaya başladık.
Neler yaptığını, neler başardığını öğrenmeye başladık ki
Bunda tabii ki gelişen teknoloji, internetin çok büyük önemi var.
Sonra baktık ki,
Biz hiçbir şey öğrenmemişiz,
Onun bize hediye ettiği Cumhuriyet’in önemini yeteri kadar anlamamışız.
Onun öğretilerini, söylediklerini sadece bayramlarda şiir okuyarak geçirmişiz ama hayat felsefesi olarak benimsememişiz.
Çünkü hiçbir zaman ona bu kadar karşı olunacağını,
Görmezden gelineceğini, heykellerine saldırılacağını,
Yaptıklarının eleştirileceğini düşünmemişiz.
Son 10 15 senedir Atatürk’ü öğreniyoruz aslında,
Nelere sahip olduğumuzu 10 15 senedir fark ediyoruz.
Bugün bu değerlere sahip bir başka ülkenin olmadığını,
Kadını, çocuğu, erkeği, işçisi, iş insanı, memuru ile
Atatürk’ün bize nasıl bir Cumhuriyet bıraktığını,
Yeni yeni kavrıyoruz.
Bu yazımı aslında kendim için yazdım,
Yoksa bunu çok çok iyi bilen nesil de burada,
Ben kendi adıma gerçekten Atatürk’ü ve yaptıklarını,
Şu son 20 senedir kavramış durumdayım,
O yüzden bir itiraf olarak başladım yazıma.
100. yılın ilk saatlerinde de böyle bir itiraf yazım olsun.
Sevgilerimle,
YORUMUZU BIRAKIN
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.