Menu

İdamdan müthiş bir Edebiyatçıya yürüyen hayat.. Dostoyevski

Kapıya geldiler…

Açtılar, dışarı çıkardılar, dışarıda askerler ellerinde silahları ile bekliyorlardı.

Son arzusunu sordular, sonra askerlerin karşısına elleri bağlı koydular.

Gözlerini kapadı, idam başlamak üzereydi.

Sonra gözlerini açtı … Affedilmişti … İdam yerine sürgüne gönderildi.

Kim dersiniz bu?

Bilenler mutlaka var, edebiyatın usta ismi, Rus yazar..

Dostoveyeski ya da tam adıyla Fyodor Mihayloviç Dostoyevski.

11 Kasım 1821’de Rusya’nın başkenti Moskova’da doğdu.

Özel bir okulda ve genellikle de evde eğitim gördü. Sonra St. Petersburg’ta yer alan ve askerî mühendis yetiştiren bir okula başladı.

Askerî mühendis olarak mezun olan Dostoyevski, 1844’te bu görevinden istifa ederek kendini yazarlığa adadı.

1846 yılında “İnsancıklar”adlı romanını yayınladı ama beklediği ilgiyi göremedi.

Rusya’da o dönemde yaşanan Çarlık rejimi baskısına karşı yükselen direniş sesleri hakimdi ve Dostoyevski bir takım olaylara karıştığı düşünülerek tutuklandı ve hapse gönderildi.

İdama mahkum oldu, affedildi ve Sibirya’ya sürgün edildi.

Cezaevi ve sürgün yıllarının ardından er rütbesiyle yeniden askerî kimliğine bürünen Dostoyevski, zamanla Subay rütbesine erişti. 1857 yılında Mariya Dmitriyevna İsayeva ile evlendi.

Petersburg’a yerleşen yazar, burada Ezilenler’i ve Ölü Evinden Anılar’ı yazdı.

Dünya klasikleri arasında da başyapıtlar olarak adlandırılan Yeraltından Notlar (1864), Suç ve Ceza (1866), Kumarbaz (1866), Budala (1868) ve Ecinniler (1872)’i bu dönemde yazdı.

Dostoyevski, 1879’da Karamazov Kardeşleri yazdıktan üç sene sonra hayatını kaybetti.

Nereden nereye değil mi?

İdamdan müthiş bir Edebiyatçıya yürüyen hayat…

Beğendiğinizi umarım..

Sevgilerimle,

Benzer Yazılar

YORUMUZU BIRAKIN