Menu

Fibonacci sayıları ve Hazar

Sene 2003
Hazar Sabancı Anadolu Lisesinde okuyor.

Bir gün geldi,
Baba dedi,
Bir tez yazmamız istendi,
Konu bulamıyorum yardımcı olur musun.
Tabii dedim,
Nasıl bir şey isteniyor…
Bir konu bulup 3 4 sayfa bir şeyler yazmam lazım.

Bu konuşma burada dursun.

Sene 2003
Dan Brown’un Da Vinci Şifresi romanı piyasaya çıktı.
Anında aldım ve birkaç gecede bitirdim.
Roman başlı başına muhteşem.

Ben Liseyi Fen bölümünden bitirdim,
Bizim zamanımızda öyleydi,
Edebiyat ve Fen diye ayrılırdı.
Ben de tam bir matematikçiydim,
Boş zamanlarımda bile 2 3 bilinmeyenli denklemler çözerdim.

O yüzden romanda anlatılan
Fibonacci sayıları çok ama çok ilgimi çekmişti.

Yukarıdaki konuşmaya geri dönüş.

Hazar dedim,
Yeni bir roman bitirdim, içinde çok ilginç ve daha önce bilmediğim bir konu var.
Onu bir oku istersen,
Beğenirsen, araştır onu yaz.

Tamam dedi Hazar.
O da sıkı bir bilim manyağı.
Okudu,
Baba bu şahane ben bu konuda araştırma yapıp yazayım bunu dedi.

Başladı, okudu, araştırdı, yazdı.
En son ben okudum, çok beğendim.
Olmuş bu dedim.
Aldı götürdü okula.
Bir süre sonra da geldi, tam puan aldığını söyledi.

Nereden aklıma geldi bu şimdi derseniz,
Biraz evvel bir arkadaşım,
Fibonacci sayıları ile ilgili bir paylaşım yapmışta,

20 sene önceye döndüm resmen :)))

Benzer Yazılar

YORUMUZU BIRAKIN