Bu yazım uzun bir yazı olacak ve konusu Yunanistan tarihi ve siyaseti üzerine olacak, o yüzden konuya ilgi duymayan arkadaşlarım hiç ilgilenmese de olur 🙂
Yazımı kendi Genel Kültür bilgilerimle değil, Google ve Yunanistan hakkında çıkan gazetelerden tarayarak yazmaya çalıştım, o yüzden kendi görüşlerim değil, tarihe yansıyan cümleleri kendi tarzımla anlatacağım.
Okuyanlara da amacım Yunanistan’ı tanıtmak değil, amacım Yunanistan bugün nasıl bu noktaya geldiyi gösterebilmek, o açıdan kuruluş, siyaset ve bugün diye üç bölümde yazmaya çalıştım.
Bugün bir şeyi anlatabilmek için çok eskiye bakmak gerekebilir, mesela size 12 Eylül 1980 darbesini anlat deseler, eminim 1968 lerden başlarsınız, yani öyle bir şey 🙂
Neyse….. hazırsanız başlayalım …
Önce bu Yunanistan kim? Ne zaman kurulmuş? Aramızdaki bu husumetin ana nedeni ne?
O kadar Helenik çağlara falan gittik mi sonunu bulamayız diye, yakın tarihten başlamanın daha uygun olduğunu düşündüm, çok merak eden o tarihi bilgilere çok rahat ulaşabilir.
Vikipedi Yunanistan’ı çok güzel tanıtmış, demiş ki ” Yunanistan, Osmanlı İmparatorluğu’nun zayıflaması sürecinde, 19. yüzyılın büyük emperyalist devletlerinin de yardımıyla İstanbul’un idaresinden çıkarak kurulan 28 yeni devletten biridir. ”
Peki kaç senesi bu bahsettiğimiz sene … 1821.
İlk zamanlar sadece Atina ve bölgesinde kurulan Yunanistan, daha sonra Savaşlarda Osmanlı İmparatorluğunun yenik sayılması ve bu savaş sonucunda himayesindeki bir çok yeri Yunanistan’a vermek zorunda kalması ile bugünkü sınırlarına kadar gelmiş.
Yunanistan 1946’da, İtalya’nın 1912’de Osmanlı Devleti’nden almış olduğu 12 adanın yönetimini de almış bizden.
Özetle arkadaşlarım, 1821-1946 arasındaki 125 senede, hep savaş galibi emperyalist devletlerin yanında yer alarak topraklarının yüz ölçümünü yaklaşık 10 misline çıkarmayı başarmış.
Yani önce Osmanlı, sonra Türkiye ve Yunanistan arasında hiç bir zaman bir barış olmamış.
Gördüğünüz gibi bugünkü Yunanistan’ın ortaya çıkmasının ana nedeni OSMANLI İmparatorluğu zamanında yaşanan sıkıntılar, yenilgiler olmuş.
Daha sonra 1952 yılında NATO, 1981 yılında Avrupa Birliği üyesi olmuşlar, tabi bunda yine Almanya, Fransa, İngiltere gibi her zaman Türkiye’ye karşı Devletlerin sürekli Yunanistan’ı desteklemesi büyük rol oynamış..
Evet ….. Yunanistan tarihi bu kadar yeter …
***
Yunanistan’ın bize benzeyen bir başka yönü de ASKERİ DARBELERİ….
1960 lı yıllarda parlamenter rejim içinde çeşitli siyasi mücadelelere sahne oluyor Yunanistan. O zamanlarda bir iki isim çok önde ve sürekli, konuşuluyor, birisi Karamanlis, diğeri Papandreu.
1964 yılında başa geçen Papandreu, reformalar yapmak niyetinde, ancak siyasi baskı buna izin vermiyor ( reformları ve yapmak istedikleri Çipras’a benzetilebilir ). Bu sırada Kral ölüyor, yerine oğlu geçiyor ve anında politikalar değişiyor.
ORDUNUN içine Solcular sızdı diye Papandreu’yu görevden alıyor, sonra yine belirsizlik, kurulamayan güçsüz hükümetler, yoksullaşan halk, gittikçe kötüye giden ekonomi ve derken 1967 yılına geliyoruz ve DARBE.
12 Eylül 1980 de ne yapıldıysa bu ülkede, o zaman 1967 yılında aynısı yapılıyor. Gazeteciler, aydınlar, solcular, sol görüşlüler, hepsi hapse atılıyor, faali meçhul ölümler oluyor. Papandreu hapse atılıyor, daha sonra ABD baskısıyla 8 ay sonra çıkartılan siyasi af ile serbest kalıyor.
Sonra bizlerin iyi bildiği isim ortaya çıkıyor, darbeci ALBAY Papadopulos.
Tüm kontrolü eline alıyor, kendine karşı isyan çıkartmaya çalışan kralın isyan söylemini eziyor ve kral kaçıyor. Tüm kontrolü eline alıyor.
Bu arada MUHALEFET kendi arasında aynı bugün bizim Türkiye’de yaşadığımız sıkıntıyı yaşıyor, HALKI yanına alamayan partiler kendi arasında kavga ediyor ve bir türlü tam bir muhalefet oluşturamıyor.
Papadopulos çok baskı altında, o yüzden de bu baskılardan kurtulmak için 1973 yılında CUMHURİYET ilan ediyor.
1968 kuşağı Yunanistan’da da var, üniversiteli gençler mücadele etmeye başlıyor ama maalesef Muhalefetten yeteri kadar destek alamıyorlar ve 17 Kasım 1973 te üniversiteleri işgal ediyorlar, aynı gün Hükümet karşılık veriyor ve tam 34 öğrenci hayatını kaybediyor.
Bununla da yetinmiyorlar, aynı gün SIKIYÖNETİM ilan ediliyor ve ASKERİ mahkemeler kuruluyor.
Bu sefer kendi yönetiminden bir başka asker, Yuannides, darbe yapıyor ve Papadopulos’u deviriyor.
Ve 1974 yılı, Türkiye’nin KIBRIS harekatı…
Yunanistan’da çok sıkıntı yarattı. Ve sürgünde olan KARAMANLİS Yunanistan’a döndü. Asker zaten dağılmıştı ve yeni bir seçim ile HALKIN %69 oyunu alarak, tekrar Cumhuriyet’e geri dönüş yapıldı.
Darbeciler tutuklandı, Papadopulos 1999 yılında, Yuannides 2010’da ecelleri ile öldüler.
Yani Yunanistan tarihi bizden pek farklı değil…
***
Önce Yunanistan’ı kurduk, sonra Siyasi haritasına baktık…
Gelelim Yunanistan’ı bugünlere taşıyan sebeplere ve bizde ki benzerliklerine ….
Yunanistan’ın nüfusu 12 13 milyon …. Sanayileri çok zayıf, çok çalışkan bir millet değiller. Hani bizim icat ettiğimiz bir şey yok, onların da yok.
Biz rakı severiz, onlar uzo, biz meze severiz, onlar da bizim mezeleri sever, hatta alır kendileri bulmuş gibi Dünyaya tanıtırlar.
En büyük sıkıntıları Türkiye, ya bir savaş olur da Türkiye Osmanlı’dan aldığımız bu toprakları bizden geri almak isterse diye düşünerek bugünlere geldiler, çünkü başlarında hiç bir bela olmamasına rağmen en büyük harcamayı SAVUNMAYA yapıyorlar, askeri güce harcadıkları miktar çok yüksek.
Peki bu nasıl oluyor? Parası olmayan bir ülke bu kadar silahı nasıl alıyor?
Basit …
Bugün verilen borçları veren Bankaların çoğu Alman ve Fransız ve bu borç ve kredilendirme yapılırken SİLAH ALMA şartı öngörülüyor, yani ben sana borç veririm, sen silahı benden al.
Alınan borçların büyük kısmı silaha gidince, halk için pek yatırım yapma olanağı olmuyor ve bu döngü tekrarlandıkça Askeri olarak çok güçlü ama halkını yoksulluğa iten politikalar başlıyor.
Önce finansal kriz olarak başlayan bu kriz sonra Ekonomik kriz oluyor, yani artık yatırım yapamama, borcunu ödeyememe durumu oluşuyor.
Özellikle 2008 yılından sonra bu kriz artık kontrol edilemez hale geliyor, AB önce doyurduğu Yunanistan’ı artık tamamen kontrol etmek istiyor, Çok paylaşılıyor Yunanistan Başbakanının Merkel önündeki halini anımsayın, önünü iliklemiş ve saygı duruşunda duruyordu.
Halbuki krize kadar Avrupa’nın şımarık çocuğudur Yunanistan, halk arasında DENGE hiç bir zaman olmamıştır, fakiri de çok, zengini de çoktur. Bu yönüyle de Türkiye’ye çok benzemektedir.
Alınan krediler de aslan payı ZENGİNLER ve ZENGİN firmalar yemiştir, halka sıkıntı yaşatan bir çok karar alınmış ama aynı zamanda bir çok zengine de büyük olanaklar sağlanmıştır.
Halk bu sıkıntıları yaşamış, çoğunu kabul etmese de bir çare bulamamıştır. Ancak o günlerde bir kaç olay bugünkü Yunanistan’ı getirmiştir.
Yunanistan’ın bugünkü krizinin nedeni EKONOMİK olarak gözükmekle birlikte, aslında rüşvet, yolsuzluk, zengini daha zengin etme politikalarının bir ürünüdür.
***
Ve gelelim bugüne ….
Çipras bunları değiştirebilecek mi?
Bence EVET, ama bir çok arkadaşıma göre HAYIR.
Onlar emperyalistler ile mücadele edilemeyeceği görüşünde olabilir, olayın sadece basit bir sol değişim olduğunu söyleyebilir, haklı da çıkabilirler.
Bunu zaman gösterecek, ama şu durumda onlar bizden bir adım ÖNDELER, en azından bu iktidarlara DUR demek için SOLa şans verdiler, biz ise yanına bile yaklaşamadık.
O yüzden Çipras’ı bugün BECEREMEZ diye eleştirmek yerine, biz nasıl YAPABİLİRİZİ düşünmek gereklidir.
İspanya’da Pablo ne diyor?
YAPABİLİRİZ …..
Uzun yazımı sonuna kadar okuyan kaç kişi olacak çok merak ediyorum ama EVET YAPABİLİRİZ demek istiyorum.
Daha bir kaç ay evvel sıfır bir UMUT varken, bugün YAPABİLİRİZ diyorsam bunu Çipras’a ve onu bu noktaya getiren Halkın değişebileceği umuduna bağladım.
At gözlüğü ile mi bakıyorum, belki EVET…
Sevgilerimle,
YORUMUZU BIRAKIN
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.